Adizero

Bir spor kutlaması

12 Eylül 2021'de, 90'dan fazla birinci sınıf atlet, adidas'ın Almanya'daki Herzogenaurach'ta bulunan küresel genel merkezinin kampüsüne geldi. Adidas koşucularından oluşan bu seçkin grup, Adizero'nun açılış etkinliği için bir araya gelmişti: Road to Records etkinliği için bir araya gelmişti. Bu etkinlik, bir dizi uzun mesafe yarışı aracılığıyla hem sporcuları hem de sporlarını kutlamak için kurulmuştu. Yarışma sırasında her katılımcı, bazılarının rekor kırmasına yardımcı olabileceği umulan son teknoloji bir adidas koşu ayakkabısı giyecekti. Agnes Tirop ve Senbere Teferi, sırasıyla 10 km ve 5 km dünya rekorlarını kırarak ve Adizero koşu ayakkabılarının gücünü sergileyerek bunu layıkıyla yerine getirdiler. Bu olağanüstü başarılar, 15 yıldan uzun bir süre önce tek bir amaçla başlatılan iddialı bir tasarım projesinin uzun vadeli sonucuydu: hızı sonsuza dek yeniden tanımlayacak bir koşu ayakkabısı üretmek.

Omori tasarım felsefesi

Adizero serisinin kökenleri, yenilikçi Japon tasarımcı Toshiaki Omori'den yeni bir tür koşu ayakkabısı yaratmasının istendiği 2004 yılına kadar uzanıyor. Beş yıl boyunca adidas için çalışmış olan Omori, markanın atletik ayakkabı teknolojisini iyi biliyordu ve tasarım felsefesinin merkezine ayağın anatomisini koymasıyla ün kazanmıştı. Omori, tasarımlarının kalıplarını oluşturmak için dijital araçlar kullanmak yerine, gerçek ayakların kalıplarını almayı içeren kendi "içten dışa" tekniğini kullandı. Bu sayede "Microfit" adını verdiği şekilde ayağa neredeyse mükemmel oturan ayakkabılar üretti. Bu yaklaşımın ardından Omori, bilim insanları ve mühendislerle birlikte çalışarak hafif bir yapıda mükemmel yastıklama sağlamak için en iyi malzeme kombinasyonunu tam olarak doğru miktarlarda bir araya getirdi. Ekibi, üst düzey sporcularla yakın işbirliği yaparak prototipleri koşu bandı aralıklarından tam maratonlara kadar bir dizi farklı koşu formatında kapsamlı bir araştırma ve geliştirme sürecinde test etti. Amaç, koşucunun ayak hareketleriyle simbiyotik olarak çalışabilen rahat, dayanıklı ve yıldırım hızında bir ayakkabı inşa etmekti.

Adizero Adios

Dört yıl ve yüzlerce prototipten sonra Omori, adidas'a yüksek performans özellikleriyle dolu bir ayakkabı olan Adizero Adios 'u sundu. Taban ünitesi, sıkıştırma kalıplı EVA köpük ve markanın tescilli adiPRENE köpük karışımıyla doldurulmuştu ve çok fazla ağırlık eklemeden üstün darbe emilimi ve konfor sunuyordu. Bunun yanı sıra, adidas Torsion System'in en son versiyonunu içeriyordu; bu sistem orta ayağı destekleyici bir çubukla stabilize ediyor ve topuktan parmağa daha iyi bir geçiş için ayakkabının her iki ucunda bağımsız harekete izin veriyordu. Dış tabanın yumuşak, esnek kauçuğuyla birlikte bu, ayakkabıyı son derece esnek ve içinde hareket etmeyi kolay hale getirdi. Son olarak, bu hafif, şok emici tabanın üzerinde, minimalist yapısı Adizero Adios'un olabildiğince hızlı olmasını sağlayan nefes alabilen file bir üst kısım vardı.

Haile Gebrselassie

Elinde heyecan verici yeni bir koşu ayakkabısı olan adidas, bu ayakkabının markanın en başarılı atletlerinden biri üzerinde en üst düzeyde test edilmesi gerektiğine karar verdi. Seçtikleri kişi ise son derece başarılı Etiyopyalı mesafe koşucusu Haile Gebrselassie oldu. Çok sayıda Dünya ve Olimpiyat madalyasına sahip başarılı bir 10.000 metre koşucusu olan Gebrselassie, 2000'li yılların başında odağını maraton ve diğer yol yarışlarına çevirdi ve 2007 yılına gelindiğinde, Berlin Maratonu'nda 2:04:26'lık yeni bir dünya rekoru kırarak kendisini dünyanın en iyilerinden biri olarak kabul ettirdi. Bu nedenle, 2008'de aynı etkinliğe katıldığında, hem taraftarlar hem de Etiyopyalı yıldızın Omori'nin Adizero Adios'uyla piste çıkışını endişeyle izleyen adidas yöneticilerinin beklentileri yüksekti.

Engelleri aşmak

Gebrselassie adidas Adizero Adios koşu ayakkabılarını yarıştan bir gece önce almıştı. Normalde sporculara önemli bir yarışa bu kadar yakınken önemli parametreleri değiştirmemeleri tavsiye edilir, ancak Etiyopyalı koşucu otel koridorunda parlak sarı rengi denediğinde anında etkilendi ve karar verildi. Yarış öncesinde sağlık sorunları nedeniyle Pekin Olimpiyatlarına katılamaması ve antrenman sırasında bacaklarına kramp girmesi gibi bazı aksilikler yaşamasına rağmen Gebrselassie başlangıç çizgisinde beklerken kendine güveniyordu. Yıldan yıla maratonda 2:04'e yaklaşıyordu ve Almanya'nın başkentindeki o serin, güneşli sabahta orada dururken, bunun onun günü olabileceğine inanıyordu. Yönetim ekibine dönerek onlara iki ve üç işareti verdi ve birkaç dakika sonra koşmaya başladı. Mükemmel koşullarda, Gebrselassie olağanüstü bir yarış koşarak hem kendi rekorunu hem de 2:04 bariyerini aşma şansını yakaladı. Son düzlüğe yaklaşırken, bu inanılmaz başarıyı elde etmek istiyorsa Brandenburg Tor ile finiş arasındaki son 400 metreyi kat etmek için sadece bir dakikası vardı. Çizgiyi sadece bir saniye farkla geçti ve 2:03:59'luk derecesiyle tarihte bir maratonu iki saat dört dakikanın altında tamamlayan ilk kişi oldu.

Resmi olmayan bir zaman

Sonraki birkaç yıl boyunca Gebrselassie, Adizero Adios ile koşmaya devam ederek 2009'da Berlin şampiyonluğunu korudu ve Dubai Maratonu'nu iki kez daha kazandı. Bu arada adidas koşu ayakkabıları spor dünyasını değiştiriyor, özellikle de erkekler maratonunu domine etmeye başlıyordu. Gebrselassie'nin rekoru neredeyse üç yıl daha devam ederken, dünya rekoru 2011-2014 yılları arasında resmi olarak üç kez, gayri resmi olarak da bir kez, Kenyalı koşucu Geoffrey Mutai'nin 2011 Boston Maratonu'nu 2:03:02 ile koşmasıyla kırıldı. Ne yazık ki Mutai için bu etkinlik, faydalı kuyruk rüzgarları ve yarış boyunca rakımın kademeli olarak düşmesi nedeniyle Dünya Atletizm Birliği tarafından dünya rekoru kırılan bir yer olarak kabul edilmedi, bu nedenle Gebrselassie'nin rekoru birkaç ay daha yerinde kaldı.

Yeni bir dünya rekoru

2008'deki rekoru resmi olarak kıran ilk kişi Patrick Majau Musyoki adında bir başka Kenyalı atlet oldu. Mutai, Gebrselassie ile aynı ayakkabıyı giyerken, Makau rekorunu onun halefi olan Adizero Adios 2 ile kırdı. Makau, 2011 Berlin Maratonu'nda Etiyopyalı rekortmene karşı yarışırken, vatandaşı Paul Tergat'ın 2003-2007 yılları arasında elinde tuttuğu rekoru ülkesine geri getirmeye kararlıydı. Makau yarıştan önce kendini kötü hissetmesine rağmen iyi bir tempo tutturdu, yarış boyunca gittikçe güçlendi ve Gebrselassie'nin 27. kilometre civarında nefes alma güçlüğü çekmeye başlamasının ardından arayı açtı ve bir daha arkasına bakmayarak 2:03:38'lik bir dereceyle yarışı kazandı.

Geliştirilmiş bir tasarım

Makau'nun 2018'deki kariyerinin sonunda, kendisine şimdiye kadar koştuğu en iyi yapılmış ayakkabılardan bazılarını verdiği için adidas'a teşekkür etti; bunlardan biri de dünya rekoru koşusunda giydiği Adizero Adios 2'ydi. Bu ayakkabı, orta tabanda daha duyarlı bir köpük bileşimi ve üst kısımda destekleyici süet kaplamalarla orijinal ayakkabı üzerinde bir iyileştirmeyi temsil ediyordu. Yeni Continental kauçuk dış taban, TPU platformları üzerindeki küçük kauçuk parçalarının kumaş bir tabana tutturulmasını içeren Quickstrike Sistemi'ne sahipti. Bu, ayak altında %20 daha fazla çekiş gücü sağlayan inanılmaz derecede sağlam bir taban sağladı. Torsion Sistemi de üç katman içerecek şekilde geliştirildi ve stabilite sağlamanın yanı sıra ayak ucundaki itici etkiyi de artırdı. Adidas'ın ayakkabı mühendislerinin olağanüstü çalışmaları sayesinde, tüm bunlar ayakkabının ağırlığını bir önceki modele göre tek bir gram bile artırmadan başarıldı.

Boost köpük devrimi

Makau'nun rekoru Gebrselassie'ninkinden bile daha kısa bir süre ayakta kaldı ve 2013 Berlin Maratonu'nda kırılmadan önce ancak iki yıl dayanabildi. Her ne kadar tanıdık bir etkinlikte kırılmış olsa da, rekor farklı bir ayakkabı giyen farklı bir koşucu tarafından kırılmıştı. Bu kişi Wilson Kipsang'dı ve ayakkabısı da Adizero Adios Boost'tu. İsme 'Boost' kelimesinin eklenmesi rastgele bir hareket değildi, çünkü bu güncellenmiş ayakkabı parçası adidas'ın yepyeni Boost yastıklamasını içeriyordu - orta tabanı inanılmaz derecede hafif ve duyarlı hale getiren termoplastik poliüretan parçacıkları ve küçük hava kabarcıklarından oluşan bir matris içeren devrim niteliğinde bir köpük. Bu, koşucuya maratonun ilerleyen aşamalarında güç sağlamak için gerekli enerji geri dönüşünü sağlarken, aynı zamanda bu kadar uzun bir mesafe boyunca gereken yastıklama desteğini de sunuyordu. Ayrıca son derece dayanıklıydı ve çeşitli sıcaklıklarda iyi çalışıyordu, böylece maraton koşucularının yarıştığı çok farklı yarış yerlerinde kullanılabiliyordu.

Kararlı bir koşucu

Ayakkabının Torsion Sistemi ve Continental kauçuk dış taban gibi diğer güvenilir özelliklerine eklenen bu yeni köpük, Adios Boost'u hesaba katılması gereken bir güç haline getirdi ve Kipsang yarışın ilk yarısında güçlü görünüyordu. Bununla birlikte, 35 kilometreyi Makua'nın rekorunu kırmak için gereken hızın yaklaşık 20 saniye gerisinde geçti ve yanında iki Kenyalı daha vardı: Eliud Kipchoge ve Geoffrey Kipsang. 2011'deki Frankfurt Maratonu'nda dünya rekorunun sadece dört saniye gerisinde kalan Wilson Kipsang bunu tekrarlamamaya kararlıydı ve kendi deyimiyle "35. kilometrede tempo biraz fazla yavaşladığı için atağa geçti". Her kilometrede yurttaşlarının önüne geçti ve 40. kilometrede dünya rekoru hızının üç saniye önündeydi. Bitiş çizgisini geçtiğinde, Kipsang erkekler maraton rekorunu Kenya'ya geri verirken fark 15 saniyeye çıkmıştı.

Bir başka rekor kıran ayakkabı

Kipsang'ın çarpıcı yarışı, adidas Boost'un enerji geri dönüşü özelliğini ortaya koydu ve sonraki birkaç yıl içinde bu özelliğe sahip ayakkabılar çok popüler oldu. Marka 2014 yılında, aynı taban ünitesine ve daha nefes alabilir olmasının yanı sıra süet kaplaması sayesinde daha dayanıklı olan geliştirilmiş bir üst kısma sahip olan benzer ancak biraz geliştirilmiş Adizero Adios Boost 2'yi yarattı. Boost 2 'nin rekorlar kırmaya başlaması çok uzun sürmedi ve Berlin Maratonu yine dünyanın en hızlı zamanları için ideal koşulları sağladı. Kipsang'ın dünya rekorunu kırmasının üzerinden bir yıl geçmeden, bir başka Kenyalı koşucu, Dennis Kimetto, bu rekoru kırmak için sıraya girdi. Parlak turuncu Adios Boost 2 koşu ayakkabılarını giyen Kimetto, Emmanuel Mutai tarafından hızlı bir yarışta zorlandı ve her iki adam da bir önceki dünya rekorunun altına indi. Ancak kazanan Kimetto oldu ve 2:02:57'lik derecesiyle tarihte bir maratonu iki saat üç dakikadan daha kısa sürede koşan ilk kişi oldu.

Sıcağa meydan okumak

Sadece iki ay sonra, Felix Kandie adında bir başka Kenyalı, meşhur Atina Klasik Maratonu'nda yeni bir parkur rekoru kırarak Boost yastıklamanın etkinliğini pekiştirdi. Tarihi rota, dik eğimi ve sıcak koşulları nedeniyle dünyanın en zor rotalarından biri olarak biliniyor, ancak Kandie bu zorluklara meydan okuyarak yarışın en zorlu kısımlarında diğer koşucuların çoğunu geride bıraktı. Sadece iki kez şampiyon olan Raymond Bett onunla kalabildi ve Kenyalı'yı tek başına bırakmak için mücadeleyi bırakmadan önce Kandie'yi 35. kilometreye kadar zorladı. Adios Boost 2 ile sıcağa meydan okuyan Kandie, 2:10:37'lik derecesiyle Bett'in neredeyse iki dakika önünde bitiş çizgisini geçti.

Bir meydan okuma yaklaşıyor

2014, adidas Adizero serisi için bir başka harika yıldı ve adidas'ın mesafe koşularındaki hakimiyet dönemi asla sona ermeyecek gibi görünüyordu. Ancak, koşu camiasındaki neredeyse herkesin haberi olmadan, markanın en büyük rakibi gizlice sporu sonsuza dek değiştirecek cesur bir teknoloji üzerinde çalışıyordu. Üzücü bir şekilde, bu teknoloji adidas'ın kendi mühendisleri tarafından 15 yıldan daha uzun bir süre önce geliştirilmişti, ancak mühendisler bu teknolojiyi kırklı yıllarda terk etmişti. Bu çığır açan yenilik karbon fiber plakaydı.

Karbon fiber plakanın ortaya çıkışı

Karbon fiber kaplamalı koşu ayakkabıları, Nike'ın resmi yarışmalar sırasında çeşitli prototipleri test ettiği 2016 yılında atletizm dünyasında gerçekten etkili olmaya başladı. Rio Olimpiyatları'nda, erkekler maraton podyumunun tamamına, yarıştaki diğer herkese üstünlük sağlıyor gibi görünen yığılmış bir orta tabana sahip isimsiz bir ayakkabı giyen koşucular hakim oldu. Bu gizemli prototipin, ultra duyarlı ZoomX köpükten oluşan iki kalın kama arasına yerleştirilmiş sert bir karbon fiber plakaya sahip olduğu ve bu iki unsurun birleşerek şimdiye kadar görülen en güçlü mesafe koşu ayakkabısını oluşturduğu ortaya çıktı. O zamanlar adidas'ın verecek cevabı yoktu ve büyük Eliud Kipchoge'nin yardımıyla Nike, Alman şirketin piyasadaki en hızlı ürünün sahibi olma konumunu gasp etti.

Ayak uydurmak için mücadele

Rio Olimpiyatlarının ardından Adidas, Nike'ın oyunun kurallarını değiştiren tasarımına meydan okumak için elinden geleni yaptı ve adından da anlaşılacağı üzere orijinal yastıklama malzemesinden çok daha hafif olan Boost Light köpüğü yaratarak en yeni maraton koşucusu Adizero Sub2'ye ekledi. Adios Boost'un bu hafif güncellemesi, Amerikan şirketinin 2017 yılında tarihte ilk kez iki saatlik maraton bariyerini aşma girişiminde kullanılacağını açıkladığı Nike'ın Vaporfly'ına doğrudan bir rakip olarak tasarlandı. Nike o yıl başarısız oldu ama Eylül ayında markalar Berlin maratonunda en iyi ayakkabılarını karşı karşıya getirme şansı buldu. Vaporfly'ını giyen Eliud Kipchoge, Adizero Sub2 ile Wilson Kipsang'ın yanında sıralandı, ikincisi kendinden emin bir şekilde dünya rekoru zamanında zaferi öngörürken, ilki daha sessiz bir şekilde emin oldu. Hızlı bir yarış için elverişli olmayan koşullarda, koşucular iki saatin altına inmek için gerekli tempoyu ayarlamakta zorlandılar, ancak yine de hızlıydılar ve yarı yolda dünya rekoru tehdit altında kaldı. Bu noktada, hem adidas hem de Nike sporcuları güçlü görünüyordu ve hiçbiri Adizero'yu Vaporfly'dan ayıramıyordu. Ancak, Kipsang 30 kilometre sonra lider gruptan düşmeye başladı ve Kipchoge uzaklara doğru kaçtı. Yine de adidas için her şey kötü değildi, çünkü markanın bir başka atleti de Kipchoge'un yanında kaldı. Guye Adola, ilk maratonunda Adizero Sub2'yi güçlü bir performansla temsil etti ve sonraki on kilometre boyunca Kenyalı rakibiyle liderlik için mücadele etti. Sonunda, Kipchoge'nin deneyimi çok önemli olduğunu kanıtladı ve o zamana kadar ilk kez yarışan bir yarışmacının en hızlı zamanı olan Adola'nın sadece on dört saniye önünde zafere ulaştı.

Yenilgiyi kabul etmek

Adola'nın cesur koşusuna rağmen Nike, karbon fiber kaplamalı koşu ayakkabılarını yenmenin zor olacağını göstermişti ve 2018'de markanın hakimiyeti devam etti. Adizero serisinin ve Boost köpüğünün yeteneklerini kanıtlamak isteyen adidas, sporcularını Sub2 modeliyle yarışlara sokmaya devam etti, ancak ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, Kipchoge ve Vaporfly her zaman onlara fazla geldi. Tokyo'da Kipsang erken bir düşüş yaşadı ve Amos Kipruto üçüncü olarak en yüksek dereceyi elde eden adidas atleti oldu. Nike ayakkabılı iki koşucunun arkasında bitirdi: Dickson Chumba ve Japon koşucu Yuta Shitara, son on kilometrede neredeyse inanılmaz bir performans sergileyerek beş sıra birden yükseldiler ve yeni ulusal ve Asya rekorları kırarak Vaporfly'ın mümkün kıldığı hızlı finişi kanıtladılar. Kipsang o yılın Eylül ayında Berlin'e döndü ve bir kez daha Kipchoge'yi dünya rekoru bir sürede yenmeye kararlıydı. Amos Kipruto da oradaydı ve artık Kipsang'ın giydiği Sub2 yerine Adizero Adios 3 giyiyordu. Kipchoge'nin tarihin en iyi maraton performanslarından birini sergileyerek hızla uzaklaşması, adidas atletlerini sadece beş kilometre sonra sersemletti. Yarışın sonunda, ikinci olan Kipruto'nun neredeyse beş dakika önündeydi ve Kipsang adidas takım arkadaşının 25 saniye gerisinde üçüncü oldu. Kazanma süresi yeni bir dünya rekoruydu ve en seçkin atletlerin ayaklarında karbon fiber teknolojisinin geçilemeyeceğini bir kez ve herkes için kanıtladı. Adidas sonunda pes etmedi ve kendi karbon fiber ayakkabılarını yaratmak için bir proje başlattı.

İlk karbon fiber Adizero

Orijinal Adizero Adios ile elde ettiği başarının ardından Omori, markayı bir kez daha geleceğe taşımak için seçilen kişi oldu. Topukta Boost köpük ve Quickstrike unsurlarına sahip Continental kauçuk dış taban gibi yüksek teknoloji özellikleriyle dolu bir ayakkabı olan Adizero Pro'yu tasarladı. Bu ayakkabı, markanın 2018'de geliştirdiği, hafif ve dengeli olmasının yanı sıra yüksek enerji geri dönüşü sağlayan son teknoloji Lightstrike köpüğünü içeren ilk adidas koşu ayakkabısıydı. Ayakkabıda ayrıca Lightstrike yastıklama ve taban astarı arasında yepyeni bir Carbitex karbon plaka bulunurken, Celermesh saya da hafiflik hissi ve mükemmel kilitlenme için markanın şimdiye kadarki en ince ağı olarak bir başka yenilikti.

Sınırlı başarı

Bu gelişmiş özellik kombinasyonunun Adizero Pro'nun koşu verimliliğini Nike Vaporfly ile rekabet edebilecek kadar artıracağı düşünülüyordu. Ancak durum böyle olmadı ve Mary Keitany ve Albert Korir'in sırasıyla kadınlar ve erkekler yarışında gümüş madalya aldığı 2019 New York Maratonu da dahil olmak üzere bazı olumlu sonuçlara rağmen, Geoffrey Kamworor'un Korir'in önünde bitirmek için giydiği Vaporfly'a karşı zafer elde etmekte zorlandı. Pro, kadınlar yarışının galibi Joyciline Jepkosgei'nin daha geniş Adizero serisindeki bir başka koşu ayakkabısı olan Takumi Sen 5 'i giymesiyle diğer adidas modellerine bile yenildi. Adidas'ın karbon fiber plakasının biraz geliştirilmeye ihtiyacı olduğu açıktı, bu nedenle marka devrim niteliğindeki teknolojiye başka bir yaklaşım getirdi.

Yepyeni inovasyonlar

Sonunda adidas'ı dünya maraton koşularının zirvesine geri getiren ayakkabı Adizero Adios Pro oldu. Üretilmesi iki yıl boyunca elliden fazla personelin çalışmasını gerektirdi, ancak sonuç bu çabaya değdi. Haziran 2020'de duyurulan Adios Pro, Peres Jepchirchir ve Rhonex Kipruto gibi markanın en hızlı mesafe koşucularıyla birlikte geliştirildi ve geri bildirimleri markanın spor bilimcileri, ayakkabı mühendisleri ve uzman tasarımcıları tarafından ayakkabının ağırlığından tasarım geometrisine ve enerji geri dönüşüne kadar her şeyi optimize etmek için kullanıldı. Bu sayede EnergyRods olarak bilinen ve Nike'ın kaşık şeklindeki karbon fiber plakasına rakip olabilecek benzersiz bir yenilik ortaya çıktı. Metatarsal kemiklerin şeklini yansıtan ve böylece enerji kaybını azaltmak ve ayağın ürettiği itici etkiyi iyileştirmek için vücudun doğal anatomisiyle birlikte çalışan 5-6 mm kalınlığında karbonla aşılanmış çubuklardan oluşuyordu. Tasarım aynı zamanda dinamik esneklik ve sertlik yaratarak daha büyük bacak kaslarını harekete geçirdi ve her adımda maksimum güç üretti. Bu arada, yorgunluğun ayak parmağı veya orta ayak yerine ayağın arkasına vurmalarına neden olabileceği yarışın son aşamalarında ayak bileğini stabilize etmek ve koşucuları desteklemek için topuğa karbon fiber bir plaka yerleştirildi. Bu sertleştirici çubukları çevreleyen Lightstrike Pro adı verilen ve markanın "enerjiyi depolayan ve geri döndüren şimdiye kadarki en duyarlı köpük bileşimi" olarak tanımladığı geliştirilmiş bir köpük vardı. Çinli Shincell şirketi tarafından üretilen köpük, dayanıklı ve çabuk alışan bir yapıya sahip olması için yeni bir Termoplastik Polyester Elastomer formülü uyguladı. Lightstrike Pro aynı zamanda yüksek emiciliğe sahipti ve bu da Adios Pro'nun koşucuya çok fazla enerji geri vermesini sağlayarak yarışlar arasında kaslarının daha hızlı toparlanmasına yardımcı oldu. Celermesh üst kısım, hafif ve nefes alabilir kalmasını sağlayarak paketi tamamladı. Sonuç olarak adidas blogunda "sporcuyla sezgisel bir bağlantı" kuran ve "en verimli, en uygun koşu düzenini sağlamak" için her bir koşucunun "yürüyüş döngüsüne" uyum sağlayan "üstün bir koşu ayakkabısı" ortaya çıktı.

Çığır açan bir yıl

Adizero Adios Pro'nun piyasaya sürülmesinin ardından adidas, 2020'de bir dizi etkileyici performansla Nike'a bir kez daha meydan okumaya başladı. Peres Jepchirchir, iki Dünya Atletizm turnuvasında yarı maratonu kazanmak için bu ayakkabıyı giydi ve her iki durumda da sadece kadınlar için yeni bir dünya rekoru kırdı; Kibiwott Kandie ise ayağında canlı sarı renkle Valencia'da erkekler yarı maraton rekorunu 29 saniye ile kırdı. Aynı tasarım hem erkekler hem de kadınlar tam maratonunun galibi tarafından giyildi ve Evans Chebet ve Jepchirchir şimdiye kadar kaydedilen en hızlı zamanlardan bazılarını yaptı.

Adizero serisinin genişletilmesi

Adizero serisi başarısını 2021'de de sürdürdü ve yenilenen gücünü onurlandırmak için adidas, Adizero'nun açılışını düzenledi: Rekorlara Giden Yol etkinliğini düzenledi. Bu etkinlik, markanın Adios Pro ve Takumi Sen de dahil olmak üzere en son teknoloji ürünü Adizero koşu ayakkabılarını sergilemesine olanak sağladı. Şirket için eşi benzeri görülmemiş bir yıl boyunca Adizero ayakkabıları, kısmen yeni Adios Pro 2 sayesinde yedi yeni dünya rekorundan ve en iyi 50 küresel yol yarışındaki zaferlerin %54'ünden sorumlu oldu. O yılın Haziran ayında tanıtılan Pro 2'nin "yolda ve pistte hız için tasarlandığı" ve "yeniden tasarlanmış orta tabanı" sayesinde önceki modele göre daha hafif bir yapıya sahip olduğu söyleniyordu. Kısmen geri dönüştürülmüş polyesterden yapılan bu özellik, Celermesh 2.0 saya ve yeniden tasarlanan topuk gibi inanılmaz derecede hafifti ve ayağın kaymasını engelleyen önemli bir kilitlenme sağlıyordu. Lightstrike Pro köpük, artık ayakkabının alt tarafında kısmen görülebilen ticari marka Energyrods ve Continental kauçuk dış tabanın yanında kaldı, böylece Pro 2 orijinal modelle aynı yüksek performans yeteneklerine sahip oldu. Bu elit koşu ayakkabısıyla birlikte adidas, Adios Pro serisine benzer teknolojiyle tasarlanan ancak günlük antrenmanlara uygun daha dayanıklı bir yapıya sahip Boston 10 ve 2020'de Dünya Atletizm Birliği tarafından getirilen yeni düzenlemeler kapsamında izin verilmeyecek kadar yüksek orta taban yığınına sahip Adizero Prime X de dahil olmak üzere Adizero serisindeki diğer güncellenmiş modelleri piyasaya sürdü. Bu son model, Adios Pro 2'nin hem Energyrods hem de karbon aşılı bıçaklarıyla "temel özelliklerini güçlendirmek" için yaratıldı ve koşu ayakkabısı teknolojisinin sınırlarını cesurca araştırırken resmi yarışlarda iki kat yasadışı hale getirdi.

Adios Pro 2'nin başarısı

Adizero Adios Pro 2, Adizero adını 2022'ye güçlü bir şekilde taşıyarak daha fazla başarı elde etti. Ayakkabıyı giyen Etiyopyalı koşucu Tamirat Tola, Eugene, Oregon'daki Dünya Atletizm Şampiyonası'nda maraton için yeni bir şampiyona rekoru kırdı, Jepchirchir yakın geçen Boston Maratonu'nda birinci oldu ve Tigst Assefa, Berlin Maratonu'nda zafere ulaşmak için şimdiye kadarki en hızlı üçüncü kadın maratonunu koştu. Assefa'nın koşusu özellikle etkileyiciydi; kişisel en iyi derecesinden 18 dakika gibi muazzam bir fark attı ve Etiyopyalı koşucudan gelecek şeylerin bir işareti olarak ortaya çıkan şampiyona rekorunu yaklaşık üç dakika kırdı.

EnergyRods 2.0

Haziran ayında, adidas Adizero Adios Pro 3'ü çıkardı ve bu kez taban ünitesinde daha önemli bir değişiklik yaptı. Lightstrike Pro köpük daha önce olduğu gibi aynı iki enerji geri dönüşlü katmanda görünürken, içindeki karbonla aşılanmış çubuklar, "uyumlu sertlik için tek bir yapıda" bir araya getirilen EnergyRods 2.0'a yükseltildi. Artık topukta ayrı bir plaka yoktu; şimdi çubuklar ayağın ön kısmı boyunca metatarsal kemikleri takip ettikten sonra tek bir kesintisiz parça halinde arkadan dolanıyordu. Bunun da ötesinde, üst kısım eskisinden daha da hafifti ve güvenilir bir şekilde kavrayan Continental kauçuk dış taban ayak altında kaldı.

Adizero Yılı

Bu geliştirilmiş tasarım, adidas sporcularının 2022'nin ikinci yarısında daha da büyük sonuçlar elde etmesine yardımcı oldu ve markanın bu yılı "Adizero Yılı" ilan etmesine yol açtı. Adios Pro 3 giyen Kenyalı atletler Amos Kipruto ve Benson Kipruto, sırasıyla Londra ve Chicago Maratonlarında sadece bir hafta arayla şampiyon oldular. Vatandaşları Evans Chebet Boston Maratonu zaferinin ardından New York'ta da zafere ulaşarak 2013'ten bu yana aynı yıl içinde her iki etkinlikte de birinci olan ilk atlet oldu. Chebet, sıcakta yere yığılan başka bir sporcuya tepki veren öncü aracın neredeyse kendisine çarptığı yarışın ardından, Adizero'nun bu yılki hedeflerine ulaşmasına yardımcı olduğunu söyledi ve ayakkabıyla koşarken "hiçbir şeyin imkansız olmadığını" belirtti. Adizero siluetlerini giyen atletler toplamda sekiz Dünya Şampiyonası şampiyonluğu kazandı, iki dünya rekoru kırdı ve 2022'deki tüm Dünya Maraton Büyüklerinin %50'sini kazanarak marka için olağanüstü bir yıl oldu.

Koşunun demokratikleştirilmesi

2022'nin sonunda adidas, Adizero serisinin başarısını onurlandırmak için yüksek performanslı teknolojilerinden bazılarını alıp elit koşu camiasının dışında daha yaygın bir çekiciliğe sahip uygun fiyatlı bir spor ayakkabısına yerleştirmeyi seçti. Basitçe Adizero SL olarak adlandırılan bu model, ön ayakta Lightstrike Pro ve orta tabanda Lightstrike EVA'nın yanı sıra tasarlanmış file üst kısım ve dil kısmında ekstra dolgu içeriyordu. Marka, günlük koşucular için bu destekleyici modeli üretmenin yanı sıra, insanları kendi kişisel en iyilerine doğru yönlendirmeyi amaçlayan adidas Running uygulamasında bulunan özel bir içerik koleksiyonu olan Project PB'yi başlattı. Bu gibi girişimlerle adidas, en iyi atletler tarafından kullanılan çığır açan araçlara herkesin erişimini sağlayarak "koşuyu demokratikleştirmeyi" umuyordu.

Şimdiye kadarki en hafif yarış ayakkabısı

2023 yılında, Adizero için işler daha da iyiye gitti ve Eylül ayında, bugüne kadarki en hızlı ayakkabısı olan Adios Pro Evo 1 ile ürün yelpazesi bir kez daha genişletildi. Marka tarafından "şimdiye kadarki en hafif inovasyon dolu yarış ayakkabısı" olarak tanımlanan bu yeni model, sadece 138 g ile son derece hafifti ve bu da onu en yakın adidas süper ayakkabısından %40 daha hafif yapıyordu. Adios Pro 3'ten ilham alan ve üst düzey sporculardan oluşan geniş bir ekipten gelen geri bildirimlerle markanın uzman mühendisleri, hızın ve enerji geri dönüşünün nerede geliştirilebileceğini görmek için ayakkabının her bir bileşenini parçalara ayırdı. Yoğun laboratuvar testleri, "ayakkabının uzunluğunun %60'ına yerleştirilen", "türünün ilk örneği olan bir ön ayak rocker" üretti; agresif tasarım ileri momentumu teşvik ediyor, hareket ekonomisini artırıyor ve koşucuyu bir adımdan diğerine itiyor. Lightstrike Pro köpüğün en son sürümünü oluşturmak için yeni bir "sıkıştırmasız kalıplama işlemi" kullanıldı ve bu da öncekinden hem daha hafif hem de daha fazla enerji geri dönüşlü oldu. Aslında, ağırlığı yaklaşık 70 gram düşüren sıvı kauçuk dış taban ve gofret inceliğindeki file saya dahil olmak üzere ayakkabıyla ilgili neredeyse her şey hafif bir his için optimize edildi. Adios Pro Evo 1'in olabildiğince hafif olmasını sağlamak için çorap astarı bile çıkarılırken, şeffaf malzemelerin kullanımıyla estetiği de bunu yansıtıyordu. Tasarım için veri sağlayan birçok sporcu arasında Tigst Assefa da vardı ve "daha önce hissettiğim hiçbir şeye benzemediğini" belirtti. Etiyopyalı atlet adidas ayakkabılarıyla zaten çok şey başarmıştı, ancak Adizero Adios Pro Evo 1 onu tarihin en büyük maraton performanslarından birinde desteklemek üzereydi.

İnanılmaz bir maraton

2022'de Berlin Maratonu'nda yeni parkur ve ulusal rekorlar kıran ve ayağında adidas'ın en yeni süper ayakkabısı olan Assefa, 2023 etkinliğine kendinden emin bir ruh haliyle katıldı. Kariyerinin büyük bölümünde sakatlıklarla boğuşan Assefa, 2022'deki zaferi dışında mesafe koşusundaki hünerlerini sergilemek için pek fırsat bulamamıştı ancak 24 Eylül 2023'te bu şansı iki eliyle birden yakaladı ve starttan itibaren hızlı bir çıkış yaptı. Genellikle başlangıç çok hızlı olduğunda, son etaplarda atletler yavaşlama eğilimi gösterir, ancak Assefa için yarış ilerledikçe işler daha da hızlandı. İlk ve ikinci yarılar arasında neredeyse bir dakikalık negatif bir fark kaydeden Assefa, yarışın sonunda erkekler yarışının galibi Eliud Kipchoge ile neredeyse aynı hızda koşarak 40. kilometreden bitiş çizgisine kadar efsanevi Kenyalıdan sadece dört saniye daha yavaş ilerledi. Altın madalya kazanan şaşırtıcı koşusu, ikinci sıradaki kadından neredeyse altı dakika daha hızlı tamamlandı ve Assefa'nın 2:11:53'lük zamanı, bir kadın maraton koşucusunun 2:14, 2:13 ve 2:12'nin altına düştüğü ilk durumu temsil etti. Aynı zamanda 2001'den bu yana kadınlar dünya rekoru ilk kez Nike dışı bir ayakkabı tarafından kırılırken, bu rekoru kıran son adidas sporcusu 1983'te Grete Waitz olmuştu.

Rekabeti yenmek

2024 yılında, ultra hafif Adizero Adios Pro Evo 1 için rekorlar gelmeye devam etti. Mart ayındaki Tokyo Maratonu'nda Benson Kipruto, Pro Evo 1'in orijinal modelden daha tutucu bir dış tabana sahip güncellenmiş bir versiyonuyla 2:02:16'lık yeni bir parkur rekoru kırdı. Bir ay sonra Londra Maratonu'nda adidas, Adizero serisinin Nike'ın Vaporfly ve Alphafly modelleriyle boy ölçüşemeyeceğini gösterdi ve erkekler ile kadınlar yarışlarının galipleri Adios Pro Evo 1 v2 giydi. Her iki Kenyalı koşucu Alexander Mutiso Munyao 2:04:01 gibi güçlü bir dereceyle zafere ulaşırken, Peres Jepchirchir 2:16:16'lık kadınlar dünya rekoruyla altın madalyanın sahibi oldu. İngiliz koşucu Emile Cairess, orijinal formundaki Pro Evo 1'i giyerek erkekler yarışında üçüncü olurken, adidas kadınlar podyumunu domine etti; Tigst Assefa aynı ayakkabıyı giyen Jepchirchir'in sadece yedi saniye gerisinde ve Adios Pro 3'ü giymeyi tercih eden Joyciline Jepkosgei'nin sadece bir saniye önünde yer aldı. Dördüncü ve beşinci sıradaki koşucuların sırasıyla Vaporfly 2 ve Alphafly 3 giymesi, Nike'ın artık mesafe koşularının zirvesinde tek başına olmadığını gösterdi.

Bir Olimpiyat hesaplaşması

Sadece birkaç ay sonra, iki güçlü ayakkabı markası Paris Olimpiyatları'nda en büyük sahnede karşı karşıya gelme şansına sahip olacaktı. Yarışmanın son gününde gerçekleşen hem erkekler hem de kadınlar maratonları merakla beklenen etkinliklerdi. İlkinde büyük Eliud Kipchoge, Benson Kipruto gibi formda adidas atletlerine karşı unvanını korumaya çalışırken, ikincisinde yeni dünya rekortmeni Tigst Assefa ile 2023 Londra ve Chicago Maratonlarının galibi Sifan Hassan arasında bir hesaplaşma yaşanacaktı. Adizero Adios Pro Evo 1 ile Alphafly karşı karşıya geldi ve her iki ayakkabı da yüzlerce metre iniş ve çıkış içeren zorlu bir Olimpik maraton parkurunda test edildi.

Beklenmedik bir şampiyon

Erkekler yarışında, özellikle zorlu bir bölüm 27. kilometre civarında başladı ve yaklaşık bir mil boyunca %16'lık bir eğimle devam etti, ancak burada yarışın nihai galibi öne geçti. Ancak o gün yokuşu tırmanan Kipchoge ya da Kipruto değil, vatandaşı Sisay Lemma'nın sakatlanmasının ardından yarışan Etiyopyalı yedek koşucu Tamirat Tola oldu. Tola, yan tarafında kalın siyah üç çizgili logosu bulunan beyaz Adios Pro Evo 1 ile lider grubun önüne geçerken, Kipchoge tamamen yarış dışı kaldı ve Kipruto yarım dakikadan fazla gerileyerek üçüncü sırada finiş gördü. Belçikalı koşucu Bashir Abdi, bir başka karbon kaplama ayakkabı olan Asics Metaspeed Edge Paris ile ikinci oldu, ancak o bile 2:06:26'lık derecesiyle yeni bir Olimpiyat rekoru kıran Tola ile boy ölçüşemedi.

Dramatik bir hız gösterisi

Erkekler yarışı açık ara farkla kazanırken, kadınlar yarışı daha yakın olamazdı. Üç kez Dünya Maraton Büyükler şampiyonu olan Hellen Obiri ve Peres Jepchirchir'in de yer aldığı güçlü bir alanda, lider grup yarışın büyük bölümünde birkaç koşucudan oluşurken, Hassan mesafenin çoğunda arkada kaldı. Ancak son kilometreye gelindiğinde sadece Obiri, Hassan ve Assefa kalmıştı. Sprint finişine gelindiğinde, Obiri'nin böylesine çekişmeli bir finiş için hiçbir şeyi kalmamışken, Hassan ve Assefa son yüz metreye girerken her şeylerini ortaya koydular ve bu süreçte neredeyse çarpışıyorlardı. Sonunda, Hassan ve Alphafly, Assefa ve Adizero Adios Pro Evo 1 'i sadece üç saniye farkla geçti, ancak her iki kadın da karbon fiber koşu ayakkabılarının ürettiği hızın dramatik bir gösterisinde önceki Olimpiyat rekorunun önünde bitirdi.

Kıyasıya bir rekabet ve bir rekor daha

Bu unutulmaz drama, önceki on yıl boyunca mesafe koşuları dünyasında ortaya çıkan şiddetli rekabetin bir sonucuydu; Nike ilk başlarda standardı belirlemiş, ancak kısa süre sonra Adizero serisinin yenilikleri sayesinde adidas tarafından yakalanıp eşleştirilmişti. Olimpiyatların ardından rekabet devam etti ve çok geçmeden bir adidas sporcusu tarafından yeni bir rekor kırıldı. Etiyopyalı koşucu Yomif Kejelcha, Valencia Yarı Maratonu'nu Jacob Kiplimo'nun 2021'deki derecesinin sadece bir saniye önünde tamamlayarak bunu başaran isim oldu.

En son yenilikler

2024 yılının sonunda, Adizero serisi Adios Pro 4 ve Evo SL'nin duyurulmasıyla bir kez daha gelişti. Pro 4, üst düzey sporcuların rekorlar kırması için tasarlanmış bir başka modeldi ve önceki versiyona göre birkaç güncelleme içeriyordu. Pro Evo 1 gibi, ileri itişi teşvik eden uzun bir ön ayak salınımına sahipti ve orta tabanı Lightstrike Pro köpük ile doluydu. Yenilikçi üst kısmı, "yüksek hızda koşarken rahat ve güvenli bir his için iç kilitleme bantlarıyla eşleştirilmiş tek yönlü streç dokuma ağdan oluşuyordu." Koşucular ayrıca güncellenmiş bağcık sistemi aracılığıyla gelişmiş kilitleme ve Lighttraxion dış tabanın dikkatlice haritalanmış kavrama desenleri tarafından sağlanan daha iyi tutuştan yararlanabilirler. Pro 4 profesyonel koşuculara hitap ederken, Adizero Evo SL orta tabanda Lightstrike Pro köpük ve üstte nefes alabilen tasarlanmış file saya ile daha geniş bir kitle için üretildi. Bu eşleştirme, markanın tüm antrenman ayakkabıları arasında en hafif olanı olmasını sağladı ve gündelik koşucular için daha uygun fiyatlı bir seçenek sundu.

Spor ortamının değiştirilmesi

Haile Gebrselassie 2008 Berlin Maratonu'nda bitiş çizgisini geçtiğinde koşu dünyası sonsuza dek değişti. O gün sadece kendisi değil, ayakkabıları da bir bariyeri aştı ve sadece devrim niteliğinde bir teknolojinin tanıtılmasıyla durdurulan bir hakimiyet dönemi başlattı. Karbon fiber plakanın gölgesinde geçen birkaç yılın ardından adidas, bu son teknolojiyi benzersiz ve yaratıcı şekillerde kullanan yenilikçi bir geliştirme süreci sayesinde bir kez daha zafere ulaştı. Sonuç, markanın Adizero koşu ayakkabıları için rakip markalarla rekabetin hepsini rekor kıran başarılara götürdüğü benzeri görülmemiş bir başarı dönemi oldu. İster Adios Pro, ister Boston, ister Takumi Sen veya Adios Pro Evo olsun, sonuç hep aynı olmuştur: çığır açan ayakkabılarla olağanüstü atletler tarafından inanılmaz performanslar.