Nike Shox R4

Shox R4

1984 yılında Air Force 1 tasarımcısı Bruce Kilgore, kullanıcıya yüksek düzeyde enerji geri dönüşü sağlayabilecek mekanik bir yastıklama sistemi üretmek için iddialı bir proje üzerinde çalışmaya başladı. Oldukça zorlu bir çaba olduğu ortaya çıktı, ancak uzun yıllar süren sıkı çalışmanın ardından Shox destek sistemi mükemmelleştirildi ve yüksek teknolojili yastıklamayı göstermek için yeni bir model tasarlandı. Bu ayakkabı Nike Shox R4'tür.

Yeni milenyumun şafağında ortaya çıkan Shox R4 koşu ayakkabısı, hem ayağın yere çarparken aldığı darbeyi emen hem de her adımda harcanan enerjinin bir kısmını geri veren dört poliüretan sütunla destekleniyor. Bu, Shox yastıklamanın özüdür, ancak amacı sadece işlevsel değildir, aynı zamanda görseldir ve R4'e benzersiz fütüristik görünümünü verir.

Phylon köpük, kapsamlı konfor sağlamak için taban ünitesinin geri kalanını doldururken, klasik Waffle tabanın kare yerine dairesel kavrama pedleri içeren değiştirilmiş bir versiyonu ayak altında mükemmel tutuş sağlar. Sentetik malzemeler ve kumaşlar, uzay giysisinden ilham alan üst kısımda, pürüzsüz akıcı çizgilerle dolu büyüleyici bir tasarımda bir araya geliyor. Lazer delikler, dış kısmın üstünü ve ayak parmağını kaplayarak bilim kurgu görünümüne katkıda bulunurken aynı zamanda mükemmel nefes alabilirlik sunar.

Yan duvarlardaki sade Nike swoosh'ların yanı sıra, özel olarak tasarlanmış Nike Shox logosu hem dili hem de dış tabanı süslüyor ve ön ayaktaki beş noktadan oluşan bir çizgi, Nike Shox R4'ün 2000 yılında ilk çıktığında markanın ileri görüşlü Alpha Projesi'nin bir parçası olduğunu vurguluyor.

Shox R4 bu ilk sürümden sonra popüler olsa da, 2019'daki geri dönüşünün ardından, canlı renklere sahip bir sürüm üreten Neymar ve Mule MR4 varyantı daha uzun Shox Sütunları ve topuk çevresinde daha alçak bir kesim içeren moda tasarımcısı Martine Rose ile ortaklıkları davet ederek aranan bir iş birliği modeli haline geldi.

2000'li yılların başında, Nike Shox R4'ün üstün teknolojisi ve kalın fütüristik estetiği, kalabalığın arasından sıyrılmasını sağladı ve bugün de cesur görünümü aynı dikkat çekici etkiye sahip olmaya devam ediyor.